Tuesday 10 June 2008

düş-ünce

Yatakla duvar arasına düşecek kadar çok olunca hayaller,
iki kişilik yatağa tek kişi olsan da sığılmazmış bazen.

Tuesday 3 June 2008

keyif

Soru işaretlerimi ters çevirip
askı ettim anlamadıklarımı asıp orada bırakmak için.
Hafiften rüzgar,
tenimi koyultan güneş,
sevdikçe yakınlaşan şarkılar...
Kafamı rahata yaslayıp
içini dışına çevirdim huzurumun.
Zaman eserken üstüme üstüme
açtım kollarımı,
unuttum zırhlarımı.
Sarılıp zamana,
her şeyin olacağına doğru
koyuldum yola,
yüzümde hiç yormayan bir tebessüm...

Monday 2 June 2008

müzik-al

Beynimin kayıt cihazını çalmış ruhum.
Hamal edip şarkıları
anlam yüklemiş kulağımdan içeri süzülenlere,
ne kadarını taşıyabilirler düşünmeden.
Hem sığınak hem savaş alanı olmuşken müzik,
enstrümantal melodilere söz yazmış da
söz verememiş
kimselere.

heye-can

İçimdeki yaprakları kıpırdatan rüzgar.

ürkek soru

Acıdıkça korkuyor,
korktukça büyüyor,
incindikçe ihtiyarlayıp
sevdikçe gençleşiyorsam;
sevmeye engel korkularım
yaşanan acılardan mıdır
yaşanacaklardan mı?

kadar

Güneşe nazır, keyfe şayan, ılık bir havada
hayallerden abaküs yapıp
tüm boncukları aynı renk sandığımda
saatler 24 gün,
günler 365 saat...
Ki aylar kaç yıl ediveriyor
sayamıyoruz zaten.

Aldatmak

Kişinin kiminle seviştiği değil, uyumadan önce kimi düşündüğüdür olsa olsa.