Thursday, 18 October 2007

bana kalsa

soba üzerinde
kızarmış ekmeklere yağ sürüp yemiş,
pişmiş enfes kestaneleri daha çok sıcakken soymaya çalışıp parmakları yanmış,
bekleyen portakal ve mandalina kabuklarının kokusuna alışmış,
daima bir çaydanlık su bulunmasının sebebini bir türlü anlayamamış;
merkezi sistemi 18inde öğrenmiş,
kaloriferin zenginlik ifadesi olduğunu düşünen,
ilkokula giderken siyah önlük giymiş

çocuğum hala...

1 comment:

Ka said...

Kaf Dağı'nı haritada arayan,
Bulamayınca kızan,
Mahalle arası maçlarında adımla kale genişliği sayan,
Bisikletin zincirini değiştirip
Yağlı ellerini sağa sola silen,
Akşam ezanı okununca
İlahi bir emirle eve giden,
Gece oynanan saklambacın tadını
Bir daha hiçbir oyunda yakalayamayan,

O cılız çocuğum ben.
Ruhum bedenime yaşlı geliyor...