Tuesday, 6 May 2008

biçare

- Tak tak tak!
- Dolu.
- ...

iki kefe bir beden

Duygularım için mantığım
mantığım için de duygularım ağır
olduğundan belki de
tehdit unsuruyum kendime.
Keyfe keder,
kedere keyif
katma çabasındayım.
İstemediğim halde olacaklar,
istediğim halde olmayanlarla
tek kale maç yapıyor
zaman hakemliğinde,
tüm golleri ben yiyorum.
İn akıl
çık akıl
işin içinden.

Cle"me"ntine:

I don't know! I don't know! I'm lost! I'm scared! I feel like I'm disappearing! My skin coming off! I'm getting old! Nothing makes any sense to me! Nothing makes any sense!

Monday, 5 May 2008

yok(luk)sun

Seni güldüm bugün,
dün de seni acıkmıştım.
Birazdan yine seni dolaşacağım,
ardından sanırım seni içerim.
Seni çalışıp, ara verince bir miktar seni yazıp
seni dinledikten sonra
seni yürürüm sokaklarda.
Açık açık seni üzülüp,
içten içe seni sevinirim.
Seni giyinip yatmadan önce,
gece seni uyur,
sabah kendime uyanırım.

imkansız soru

Bir yatak ile bir tavan arası
hayal kırıklıklarının molozlarıyla dolunca,
bir güneş ile bir deniz arası
kaç yeni hayal alır?

bakış acısı

Üç iç küçük mum,
bir çakmak...
Odaya dolan koku
yansıyor aynalardan,
ben biraz korkak.

Duvarlara sabitlenmiş bakışlarla
saçlarımdan labirent örüp
çıkmak için çıkmazlara giriyorum,
çıkamıyorum,
kısılıyorum,
sıkılıyorum.

Kurduğum hayaller kapatılıyor bir bir.
Kim aldı kim verdi de
kim kimi yendi
söyleyemiyorum.

Kendi kendini dölleyemeyen umutlar
yetiştiriyorum içimde.
Duygularımın uçurumlarından
mantığımın kuyularına atlıyorum.
Arafta kalmaktansa
üzüntüden gebermeyi yeğliyorum.

Düşüncelerden uykuya geçişlerde
kimlik soruyor rüyalar,
bilmiyorlar oysa
ben ipeklere sarınıp her gece
hep aynı rüyaya bakıyorum.