Thursday, 24 September 2009

ara-f

Her aksilik kokuma geliyor sanki,
kötüyü düşünüp kötüyü bekliyorum.
Bu ara
-yine eskiden olduğu gibi-
insanları hiç ama hiç anlayamıyorum.
Geceleri gözlerimi kapatıp bakmıyorum da
fark ediyorum ki yine ben
düşman işgalinden kurtulamamış
sıkıntımı denize dökememişim.
Madde sayıp parayı
en katı halinden dertlenmişim.
Lidyalılar'a sövmekten bıktığımdan belki de
oturup kelime dizmişim.
Ne cümle olmuş yazdıklarım ne şiir.
Yine kelimelerimle başbaşa verip
ilişkimizi gözden geçirmişim.

Tuesday, 28 July 2009

. . hayvan

Bir uyu bin uyan
bir soru hep soru
bir duyu hiç dayan
bir yaz hep oku
dum
dum
a
dum
a
dum.

Thursday, 5 February 2009

uy(k)um

bir hayat bir hayat daha
bir hayat edermiş.

Sunday, 25 January 2009

Hikâye birleşik zamanı

tamamladın beni.

Saturday, 17 January 2009

Hometown Glory

Gözyaşı kanallarından kirpiklere uzanan,
bir uçurumun kenarında aşağıya baktıktan sonra
geri atılan adımlar gibi
gözyaşlarım.
Piyano tuşlarındaki parmakların
tuşlardan ayrıldıktan sonra
havada hissettikleri boşluk gibi
susuşlarım.
İzmir'deki deniz kokusunu
binlerce kilometre öteden duyan alıcı hücrelerim mesul
sızlayan burnumdan.
Sarılınca geçmeyecek cinsten kötü huylu korkularım.
Sığındıran değil
kaçıran cinsten kötü huyları.
En acı anında bile
bilindiğinden belki de
tanıdık geçmiş
-değişmeyecek oluşundan belki de-.
Tüm yaşanmış ve yaşanamamışlar
sabit ve güvenilir sanki,
bildik, bilindik, apaçık.
Küçük gözetleme deliği olmayan bir kapı gibiyken bugün,
kapıyı çalan "benim" bile demezken hatta,
tedirgin olmak
ne denli beklenmediktir ki yürek püreleri için?
Hayat gelmeli bildiği gibi de
ya benim tek bildiğim gitmekse?

Sözsüz anlatım: Mia Michaels' dehası