Wednesday, 28 November 2007

cefakar

İçime attıklarımla
doldurmaya çalışıyorum sanki
ruhumdaki acı çukurunu...
Kalbimin darasını taşıyamayacak kadar tarumar,
çatlaklarından umut sızdıran bir tin...
Ki zaten her kadın
umut erimesi tehlikesi taşıyordur
tabiatı gereği...

Dört bir yanı ateşe verilmişcesine
pervasız koşuyor ardım sıra
zamanın akrebi...
Sekteikalp ısdırabından biçare duygularım,
aklım ise
hayat - dünya ilişkisindeki
adı geçmeyen horozun peşinde...

Wednesday, 21 November 2007

yudum

Başımdan aşağı dökülen yağmuru
sebep sayıyorum
duran bisikletlere çarmadan yürüyememe;
korkulardan korkan,
yorulmaktan yorgun oluşuma belki de...
Mürekkebi yazdıklarıma gözyaşıyken kalemimin,
acılarıma tentürdiyot imlalarım,
bir o kadar da sargı bezi cümlelerimi düşünüyorum
sanal tepsilerde, olmayan misafirlere sunduğum...
Karşımda şuh kahkahalarla gülerken hayat,
bir zamanlar nasıl olduğunu hatırlayamayan
esas değil figüran kız hissiyatındayım,
yağmur altındayım…

Tuesday, 20 November 2007

eş güdüm

Burun şifreli kokuları almaya başladı mı
yürek sürgüler kapılarını...

kimse

"Artık" kelimesini daha çok düşünür bir halde
biraz çocuk ama çok korkak,
en çok umut tarafından aldatılmış,
uğradığı her ihanette
çocukluğundan çalınmış,
nev’i kadınlara münhasırdı.
Yalnızdı.

Friday, 9 November 2007

adaya özlem

Yıllardan kaç oldu sayamaz oldum.
Hava çok perşembe bugün, aylardan da bulut...
Bir ada kadar ıslak dört bir yanım
bir deniz kadar derin...
Yollar yürümekle biter diyorlar
uzaklar istemekle yakınsar mı?