Wednesday, 30 April 2008

camdan can

Aynı fay hattı mı bizi silkeleyen?
Kalbini çarptıran rüzgar mı
beni
beklemekle zamana bırakmak arasındaki
uçurumunun kıyısına getiren?

Doğal afet bölgesi kalbim;
sel, fırtına, deprem.
Hayatın hırçın yanları kuşatmış uykuları.
Verecek anlamım yok bu ara
olmayacak şeyleri isteyen
istememesi gerektiğini bilen
gerekliliklere duyduğu nefretle
kendisini yiyen içimde.

Bir boş şişeye
zehir de doldurabilirsiniz
su da;
kırıp kanata da bilirsiniz
elinizi,
kokunuzu da saklayabilirsiniz
hafızalara taşınmak üzere.

Bomboşum,
boş bir şişe gibi...
Kırıldığı için asla dolamayacak,
boş, kırık bir şişe...

1 comment:

Ka said...

"Bir boş şişeye
zehir de doldurabilirsiniz
su da;
kırıp kanata da bilirsiniz
elinizi,
kokunuzu da saklayabilirsiniz
hafızalara taşınmak üzere."

'kokunuzu da saklayabilirsiniz
hafızalara taşınmak üzere'
Çok sevdim bu kısmı...