Elenirken insanlar ya da ben vazgeçerken onlardan belki de, kalıyorsun sen içimde bir yerlerde. Bazen kızıyorum sana, bazen nefret ediyorsun benden, kırılıyoruz, ihmal ediyoruz, yeterince vakit ayıramıyoruz kimi zaman da. Ama biliyorum oradasın. Biliyorsun buradayım. Ergenlik problemlerinden erginlik problemlerine geçtiğimiz, hayatı ve hayattaki koordinatlarımızı çok daha fazla sorguladığımız şu günlerde hayatımda olduğun için iyi hissediyorum kendimi. Evriliyoruz, değişiyoruz. Yalnız kaldıkça kendimize kapanıyoruz. Değiştirmek istiyoruz bazen, değişmek istiyoruz, daha güzel olsun, şu şöyle olmasın böyle olsun istiyoruz, olmuyor. Söylemesek de, anlatmasak da, acımızı paylaşıyoruz, sevincimizi büyütüyoruz. Birbirimizi tanıyoruz. Tanımaya çalışıyoruz. Zaman geçerken yanımızdan, neleri götürüyor ceplerimizden fark edemiyoruz. Sayılar artarken dertler de artıyor, boşvermişlik de. "Ne olacaksa olsun"a geliyor lafın sonu. Kimler geliyor kimler geçiyor, biz hala beraber yürüdüğümüzün farkına varıyoruz. Aynı yol, aynı yön değil belki ama, beraberiz.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
1 comment:
kadim dost'a cevap
Bir dostluğu en çok sınayan şeydir büyümek. Sorular ve sorunlar değişirken asıl etkili olan çoğunlukla göze küçük görünen farklılıklar değil midir? Bazen hayatlarımız paralel giderken birbirine, büyürken birlikte, bir küçücük detaydır bozan geometrimizi. Birden geçmişte birbiriyle kesişmiş, artık ayrı yönlere uzar, ya da tam tersi, belki de ilk kez gerçekten yakınlaşır buluruz birbirimize, birgün kesişeceğimizden emin.
Ayrı yollarda birlikte yürür (büyür) de iki insan, ayrı yönlerde birliktelik kalmaz. Yollar ve götürdükleri yer farklı da olsa beraberlik, omuz omuzalık, el elelik mümkündür bazen. Oysa yön değişti mi geometri bozulur. Uzayda bir ihtimal kesişir yönler (geçmişte ya da gelecekte belki) ama paralellik bitmiştir artık. Birliktelik de, beraberlik de.
Geriye kalan o birlikteliği sevenin içinde bir umuttur sadece, kesişme noktasının gelecekte olduğunu düşleyen.
200804232230
Post a Comment